www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


ALMANYA SEÇİMLERİ


       24.Eylül.2017 Pazar günü Almanya´da genel seçimler yapılacak.Yaklaşık 62 milyon seçmen sandığa gidecek.Bu seçmenlerin yaklaşık 1,2 milyonu Türk kökenli.

 

       Göçmen gruplar üzerinde uzman Data4U adlı düşünce araştırma kuruluşu Data4U´nun anketine göre, 2013 yılında Türkiye kökenlilerin seçimlere katılım oranı yüzde 71,5´ti.

 

      Türk kökenlilerin yüzde 64´ü SPD´ye oy verdi. İkinci sırayı ise yüzde 12 ile Yeşiller ve Sol Parti paylaştı. Merkel´in partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ise sadece yüzde 7 oranında oy alabildi.

 

       Öncelikle mevcut Türk kökenli seçmenlerde bir bütünlük yok.Özellikle PKK sempatizanı, Fetö mağduru ve sol eğilimli seçmenlerin toplamı, toplam Türk kökenli seçmenlerin yarısını oluşturuyor.

 

       Şu anda Türkiye kökenli 11 milletvekili Meclis´te. Bunlardan 5´i SPD´li. Yeşiller Partisi´nde ise aralarında Cem Özdemir´in de bulunduğu 3 Türkiye kökenli milletvekili görev yapıyor. Sol Parti´de 2 milletvekili yer alırken Hristiyan Birlik Partileri ?nde ise Cemile Giousouf (CDU) şu ana kadarki ilk ve tek Türkiye kökenli milletvekili

 

      Cumhurbaşkanı´nın attığı taş, ürküttüğü kurbağaya değmeyecek.Yani Türk kökenli seçmenler üzerinden Merkel´e ve Meclis´te bulunan muhalefet partilerine ders vermesi mümkün değil.Merkel ve Muhalefet Erdoğan´ın bu çıkışını Alman seçmenleri etkilemek, oylarını arttırmak için kullanıyorlar.Erdoğan adeta Merkel´e asist yapıyor. Gol atacak pas veriyor.Merkel´de bunu çok güzel kullanıyor.Zaten var olan yabancı düşmanlığını körüklüyor.

 

      Aynı senaryoyu ?One Mınute? olayında yaşadık.O zaman hem İsrail tarafı, hem de Türkiye tarafı suni gerginlikten beslendi, seçimler geçtikten sonra Türkiye-İsrail sarmaş dolaş oldu.

 

      Referandumda da aynı senaryoyu yaşadık.Almanya ve Hollanda ile sanki savaşa gireceğiz gibi açıklamalar yapıldı, referandumdan sonra hepsi unutuldu.

 

      Şimdi Almanya seçimlerinden sonra Türkiye´de seçimler olacak.Seçimlerden sonra Almanya ile yaşanan suni gerginlik yerini, yeniden karşılıklı yumuşamaya bırakacak.Bu arada birçok insanımız zarar görecek.                         

 

  Bir zamanlar  Japonya  ekonomisi bir darboğazdan geçiyor. İç borçlar, dış borçlar ödenemez hale gelmiş.. Zamanın Başbakanı meclisi toplar, durumu olanca açıklığı anlatır ve şöyle bir konuşma yapar:                                                                                         ?Şu andan  itibaren Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim.? Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün borçlarını öder.

 

        Yine Türkiye-Rusya krizi olduğunda, Putin Türk mallarının Rusya´ya girişini engelleyen bir takım ekonomik yaptırım kararları almıştı.Bu durum Türkiye´yi dize getirdi.Düşürülen Rus Uçağı ve pilotu için tazminat ödeyerek, bu yaptırım kararlarını yumuşattırdık.Halen devam eden maddeler var.

 

       Cumhurbaşkanı´mız Almanya´ya atıyor, tutuyor ondan sonra Alman Mercedes´ine binip gidiyor.Bu ne perhiz, bu ne Lahana turşusu.Hiç inandırıcı gelmiyor.

        Cumhurbaşkanımız eğer samimi ise ilk önce; ?Alman Mercedes´ine ve Alman arabalarına binmeyeceğim, işte hepsini sattırıyorum, Ey Halkım siz de öyle yapın? desin ve bir kampanya başlatsın görelim.Uymazsam namerdim.Arkasında durmazsam namerdim.İcraat bekliyoruz.İcraat.Gerisi Laf-ü Güzaf.

 

        Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Almanya´da bulunan Türk kökenli seçmenleri yönlendirmek için yaptığı açıklamalar maalesef, Almanya´da yaşayan Türk kardeşlerimize ciddi zarar vereceğini düşünüyorum.Avrupa Ülkelerinin genelinde tırmanan Yabancı Düşmanlığının artmasından ve Türk kardeşlerimize saldırıların artmasından endişe ediyorum.Cumhurbaşkanı Danışmanlarının gerekli uyarıları yapmaları gerekir.İktidarlar arasında yaşanan suni gerginlik, kontrol edilebilir, ancak Toplumlar arasında oluşacak gerginlik asla kontrol edilemez.Irkçılara, Nazilere, yabancı düşmanlarına cesaret verir.

 

        Umarım Almanya´daki Türk kökenli kardeşlerimiz Cumhurbaşkanı´nı ciddiye almazlar.Başa güreşen partilerden aday olup, Meclise girerler.Meclise giremezlerse önümüzdeki dönem Türk kökenli vatandaşlarımızın haklarını daha ileriye götürecek adımlar atılamaz.Yabancı düşmanlığını önleyecek adımlar atılamaz.

 

        Yapmayın etmeyin, siyasi çıkarlarınız için insanlarımızı ateşe atmayınız.İşteYanlış Başkanlık Sistemi´nin zararlarından bir tanesi bu. Devlet adamlığı ile Siyasi parti liderliği birbirine giriyor.Siyasi çıkarlarınız için Devleti temsil ettiğinizi unutup, siyasi rant elde edecek açıklamalar yapıyorsunuz.Kendi istikbaliniz için Devletin ve Milletin çıkarlarını göz ardı ediyorsunuz.