www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


BELEDİYECILIK!


Bursa Büyükşehir ve İnegöl İlçe Belediye Başkanları AKP Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından atandı. İl ve ilçe Belediye Meclisleri tarafından da formalite yerine getirildi.

Türkiye Olağanüstü Hal ile yönetiliyor. Tam da bu yönetim modeline uygun şekilde il ve ilçeler tanzim ediliyor. Seçimle gelenler görevden alınıyor, atama yoluyla yenileri getiriliyor.

Bir dostum Büyük Şehir Belediye Başkanlığına atanan Alinur AKTAŞ için; çok şanslı adammış ifadesini kullanınca, kendisine ? Şanslı mı-şanssız mı bu durum Hesap Gününde belli olur? dedim.

Makam ve mevkiiler gelip geçici ve emanettir. Zenginlik, mal mülkte böyledir. Allah C.C. verdiği bu nimetler, imkanları nasıl kullandın? Bu imkanları, nimetleri yeryüzünün ve İnsanlığın İSLAHI için mi, yoksa İFSADI için mi kullandın ? Ne kadar insanı mağdur ettin?

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi´nde gerçekleşen Şehircilik Şurası Genel Kurulu´nda Cumhurbaşkanı ; "Günümüz şehirleri insana huzur vermiyor. Beton beton beton. Orada ruh yok, huzur yok." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Bugünkü şehirlerimiz maalesef ?insan fıtratını´ değil, ?bireysel hırsları´ merkeze alan bir bakış açısıyla inşa ediliyor. İnsan fıtratıyla mütenasip olmayan her yer, zamanla insanın zindanı haline dönüşüyor. İnsan, inşa ettiği şehirlerde kendini de ortaya koyar. Şehirler bu açıdan kurucularının, sakinlerinin ve üzerinde daha önce yaşayanların aynası gibidir.

Çevre Ve Şehircilik Bakanı Özhaseki ise şöyle açıklamalarda bulundu:

"Şehirleri Hep Beraber Ortak Bir Sorumluluk İle Mahvetmişiz"

"Cumhurbaşkanımızın o konuşması İstanbul´un silueti ile ilgili. Siluet noktasında son 20 yılda baktığımızda o yüksek kuleler gibi gördüğümüz binaların yapılması hususunda bir hata olduğunu herkes zaten kabul ediyor, ama şunu da bilelim ki dünyanın her yerinde o tür yüksek katlılar var ama biraz daha belli yerlere toplanmış, altyapısı ve oranın ulaşımı çözülmüş yerler.İstanbul´da biraz dağınık olduğu görülüyor. Bu konuda bir hatadan bahsedilebilir."

Hem Yerel Yönetimlerde, hem de Merkezi Yönetimde yaklaşık 15 yıldır iktidar kim? AKP değil mi ? Halen Kentsel dönüşüm yalanı ile şehirlemizi yüksek binalarla donatmaya devam eden kim? Toplumun gazını almak için tam bir toplum mühendisliği harikası açıklamalar günah çıkartmaya yetmez. Bütün bunların hesabı ahirette, mahşer yerinde, Hakim ve savcılarını atayamadığınız mahşer yerinde Yüce Yaratıcı Allah C.C. tarafından sorulacak. İktidar ağlama yeri değil icraat  yeridir.

?İtibardan taviz verilmez ? diyerek koca bir SARAY inşa eden bir Cumhurbaşkanı?nın yolundan giden Belediye Başkanları da İl ve ilçelere borçlanarak Belediye Sarayları inşa ediyorlar.

Yıkılan İnegöl Devlet Hastanesinin yerine yeşil alan ve park yapılması gelecek nesillere bırakılabilecek en güzel miras olduğu halde, burayı betonlaştırma kararı alan Belediye Başkanı´na Bursa´yı teslim ederseniz, Bursa´nın başına gelecekler bellidir. Daha öncesinde Çardak Camii çevresinde ve İnegöl´ün birçok yerinde yeşil alanlar yok edilmiş yerine beton binalar dikilmiş olmasının ödülü verilmiş oldu.

Şahsen İnegöllü olarak, İnegöl Belediye Başkanı´nın Bursa Büyükşehir Başkanı olmasından gurur duyuyorum. Ancak Yeşil Bursa´yı Beton yığınına çeviren, Bursa´nın kalbi Osmangazi´nin göbeğine Doğanbey hançerini saplayan Recep ALTEPE ile Alinur AKTAŞ´ın şehircilik konusunda hiçbir farklarının olmadığını görünce üzülüyorum. Atatürk Bulvarında trafik sorununu çözemediniz. Devlet Hastanesinin yerine yapılacak Belediye binası ile bölgede artacak ticari yapıların getireceği nüfus ve trafik yoğunluğunu nasıl çözeceksiniz?

İnegöl için son bir şans doğdu. İnegöllü bir Büyükşehir Belediye Başkanı kendi yaptığı bu yanlış projeden belki dönülmesini sağlayabilir.?Zararın neresinden dönerseniz kârdır? mantığı ile hiç olmazsa bundan sonrasını kurtaralım.İnegöl, Bursa, Türkiye kurtulsun.

Heyhat ! İnşaat ekonomisi ile Ekonomiyi ayakta tutan iktidarın bundan vazgeçeceğine dair hiçbir emare bulunmuyor. Çünkü üretimin gücüne inanmıyor..Üretmeyi beceremiyor.İnşaat ve tüketim ekonomisinden, üretim ekonomisine geçmenin yollarını ya bilmiyor, ya da beceremiyorlar.         

Bu durumda önümüzde tek seçenek kalıyor. Yerelde ve Genelde bu AKP iktidarından kurtulmak. Yeter artık. Kandırılıdık, aldatıldık, yanlış yapmışız, özür dileriz gibi mazeretlerle başarısızlıklar örtülemez. Beceremiyorsan bırakacaksın.Rahmetli Erbakan:

?Bunlara leblebici dükkanı bile teslim edilemez? dediğinde ne anlatmak istediği sanırım daha iyi anlaşılıyor