Şerif Gürbaş


Emekliler kışı geçirir…

.


Demokrasi bayramı (seçimler) ve Ramazan Bayramını hayırlısıyla güzel bir şekilde atlattık. Bugün itibariyle yeniden besmele çektik ve işimizin başına geçtik. Herkese hayırlı işler bol ve helal kazançlar diliyorum.

31 Mart mahalli seçimlerinin üzerinden tam 15 gün geçti. Beraberliğin olmadığı sadece kazananların ve kaybedenlerin olduğu seçimlerde malumunuz üzere, iktidar partisinin belediyeleri birçok il ve ilçede el değiştirdi.

Ak Parti’nin kazanmayı çok arzuladığı ve yoğunlaştığı İstanbul ve Ankara’yı Cumhuriyet Halk Partisi yeniden kazanmasını bildi.  CHP sadece bu iki büyük şehirde değil, elinde bulundurduğu belediyelere yeni belediyeler ekleyerek, 31 Mart seçimlerinden büyük bir zaferle çıktı.

Seçimlerde büyük bir kayıp yaşayan AK Parti’de niçin kaybettik sorusu birinci gündem maddesi oldu. Kâğıt üstünde seçimi kaybedenler her ne kadar belediye başkan adayları, kabahatliler il ve ilçe yönetimleri, milletvekilleri gibi dillendirilse de, seçimi kaybeden ve kaybettiren aktör AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. 

Zira 2002 yılından bugüne tüm genel ve yerel seçimleri kazanan 1 numaralı aktör Erdoğan ise, belirlediği adayların kaybetmesine vesile olan da, Erdoğan’ın izlediği politikalardır. Bu gerçeği yakın çevresi bilse ve kabul etse de söylemekten çekinmektedir. 

27 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimleri kazanan Erdoğan’ın, 10 ay sonra yapılan mahalli seçimleri kaybetmesi birilerine göre sürpriz gibi kabul edilse de aslında görünen köy kılavuz istemiyordu. Zira ev kiralarının emekli maaşlarını geçtiği bir ülkede, iktidarın tüm uyarılara kulak tıkaması malumun ilanıydı. 14 milyon emekli ve eşlerini de eklerseniz 20 milyondan fazla seçmen son güne kadar maaşlarının iyileştirilmesini bekledi durdu. Amma velakin Erdoğan, emeklinin isyanını duysa da cevapsız bıraktı ve 31 Mart seçimlerinin sonucunu bile isteye belirlemiş oldu. 

Emekli her ne kadar faturayı iktidara kesse de, ekonomik durumunda değişen bir şey olmayacak. Emekliler, özelliklede evi kira olanlar sağlıkları elverdiği sürece, ölünceye kadar çalışmak evini geçindirmek zorunda.

Peki bu mümkün mü, elbette mümkün değil. Bir insanın sağlığı yerinde olsa da, Türkiye şartlarında 50 ve üzerindeki bir insanın iş bulma olasılığı zaten çok düşük. Hele vasıfsız bir insanın iş bulma olasılığı ise neredeyse sıfır.

Şayet iktidar emeklinin barınma sorununu ve geçim sıkıntısını halledemez ise önümüzdeki ilk genel seçimlerde Erdoğan ister aday olsun ister olmasın, seçimleri kaybeden taraf olur. Zira tencerenin devirmeyeceği iktidar yoktur.

Yıllarca çalışmış çabalamış kimse yük olmamış, devlete avucunu açmamış emekliyi görmezden gelen her kim olursa olsun, ister İslami, ister Atatürkçü, ister liberal, ister radikal fark etmez, emekli kışı geçirir ama yediği ayazı asla unutmaz ve gereğini yapar. Bu geçmişte de böyle olmuştu, gelecekte de böyle olmaya devam edecektir.

Son olarak şunu ekleyeyim, iktidar şayet kısa sürede emeklilerle ilgili ciddi adımlar atar ve iyileştirilmeler yaparsa ve bu durum istikrara kavuşturulursa, emekli 2028 yılında yapılacak seçimlerde tercihini yine Erdoğan’dan yana yapacaktır diye düşünüyorum.